Recommended Post Slide Out For Blogger

5 Ekim 2014 Pazar

Sarejova'dan Kobane'ye

EFE haber ajansı muhabiri Ilya U. Topper, Kobane'deki son durumu Sarejova'da yaşanan katliamın ışığında değerlendiriyor. Yazara göre, 'Kobane, son kurşuna kadar direnecek ama ne koalisyon güçlerinin sözde operasyonuyla ne de Türkiye'nin tarafsızmış gibi politikasına dayanarak. Topper'in yazısını aktarıyorum. 


Sarejova'da gazetecilik yapan nesle yetişemedim, daha sonraları 1990'lı yılların ortasında aralıklı olarak gittiğim Filistin'de iki savaş ortamı hakkında bilgi sahibi olmuştum ama Sarejova önemli bir dönemeçti; imkansız olanın ismiydi. İmkansızdı zira, Avrupa'nın ortasında zengin bir kültür, iki yıl boyunca uğradığı katlamlara karşı kimse harekete geçmiyordu.
Kobane, Sarejova değil. 60 bin kişinin yaşadığı bu Kürt kenti, Suriye, Türkiye sınırında ve kentte ne bir sinagog, ne bir kütüphane mevcut. Kent iki haftadır çevresinde insani çağrılara aldırış etmeyenlerin kuşatması altında. Washington'dan Paris'e, Ankara'dan Tahran ve Bağdat'a kadar kime baksanız hatta Şam yönetimi dahil, insanlığı tehdit eden IŞİD'a karşı birleşme çağrıları yapıyor ama kimse Kürt şehrini kuşatan katliamcılara karşı parmaklarını kıpırdatmaya dahi yanaşmıyor, tek iyi haber belki de ABD'nin IŞİD'a karşı 'savunma' operasyonu başlattığından bu yana cihatçıların ilerleyişinin durması. Hiç kimse parmak kıpırdatmıyor, oysa ki ABD'nin başını çektiği büyük cihat karşıtı büyük koalisyon söylenene göre hava saldırısına başlamıştı, işin gerçeği hava saldırısı Kobane'deki durumu değiştirmez. Konuştuğum Kürtler, 'hava saldırılarında tankların imha edilmediğini' söylüyorlar. Bu durumda ABD'nin savunma stratejisinin iyi bir durum içermediği ortada IŞİD'in Kobane'ye saldırmasına engel değil özetle.


Ve Türkiye sessiz. Kobane'ye beş kilometre uzaklıktaki Mert İsmail'de askerler duvar örmüş vaziyette, yalnız silah sesleri duyulmakla kalınmıyor, cihatçıların trenle Kobane'ye geçişi de görülebiliyor, dışarıdan bakanlar için Türk askeri işgalci değil, tarafsız havasında. Türklerin tarafsızlığı aslında çetecilerle, sivil halkın karşı karşıya geldiğinde kendini gösteriyor. Kobane'i asıl savunan YPG ise savunma birliği, güçleri de sınırlı. Üç yıldır silahlı çatışmalara, katliamlara sessiz kalan hatta IŞİD'a destek verenler oldu, gldiğimiz noktada tarafsızlık savaş suçu işlemektir. Türk askeri şu an IŞİD'a silah çekmiyor ama Kürt halkını gaza boğuyor.

Türkiye'de kelimelerin gerçek anlamını kavramak güçleşiyor, Başbakan ve şimdiki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, tıpkı Gezi Parkı eylemcilerine yönelik söylediği gibi IŞİD'i de terörist ilan etti. Erdoğan, Dünya Forumu'nda IŞİD'a karşı açıklama yapmasının hemen ertesinde IŞİD'a karşı mücadele veren PKK'nın da terörist olduğu vurgusunu yaptı. Şüphesiz,Kobane'de mücadele veren PYD'nin, PKK'yla ilişkisi var ve PKK milisleri de Kobane'de. Meseleleri anlamak gittikçe güçleşiyor, zira ortada binlerce söylenti var ama gerçek olan tek şey Kobane'nin kuşatma altında olması.  Bugün Türk parlamentosu sınırın ötesine asker göndermeyi oylayacak, (oylama sonucunda ilgili tezkere kabul edildi.) bu durum aslında yeni değil parlamento 2007'de de Kandil Dağı'na müdahale etmek için başka bir tezkere çıkarmıştı. Yasal olarak Türkiye'nin işgale girişeceğini ummak yanlış olabilir ama olası bir girişimin aslında IŞİD'in işine yarayacağı da açık. Türk parlamentosunun çıkaracağı tezkere belki birşeyleri değiştirmeyeceğini de düşünebilirsiniz ama Erdoğan, eski arkadaşı Ahmet Davutoğlu'na bıraktığı koltuğundan asıl niyetin Kobane'yi kuşatmak olduğunu düşünmemek için elimizde hiçbir şey yok.



NATO üyesi Türkiye'nin kontrolünde olduğu topraklarda umut ederek beklemek büyük bir laf.  büyük bir laf.  Erdoğan iki yıl önce Kürtlerle barış yapmaya niyeti varmış gibi göründü, 2013'de Diyarbakır'da Newroz sırasında yapılan açıklama 30 yıldır devam eden savaşın sona erdiğine dair bir manifestoydu, daha doğrusu öyle düşünülüyordu. Laik ve sol eğilimli Kürtler, İslamcı Erdoğan tarafından kandırılacağını ve onun fikirlerini aşan şeyler istendiğini biliyor ve şüphesiz IŞİD'in varlığı da bu durumun açık göstergesi. Şeytan Suriye'de ve şimdi Kürdistan'a gelmiş durumda. Sarejova aslında tam olarak kurtulmuş bile değil, geçmişte Sarejova'yı cehenneme çevirenler bugün Kobane'de. Kobane, son kurşuna kadar direnecek,  siz bu satırları okuduğunuz sırada ise ateş altındaki hayatları da devam ediyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder