İsrail devletinin geleneksel reflekslerinden farklı olarak Gazze'ye yönelik bu son saldırıyı bir de bölgedeki enerji hatlarının yeniden dizayn edilmesinin bir ürünü olarak okuyun. Fransız yazar Thierry Meyssan, Suriye'deki savaşla İran-Şam petrol hattının yerini Suudi temelli petrol hattının aldığını ileri sürüyor. Meyysan, 2007'den bu yana bölgedeki petrol ve doğal gaz anlaşmalarını, bölgenin kaynaklarının son raddeye gelmiş olmasını da hesaba katarak politik alanın altında yatan çıkarları gözler önüne seriyor, paylaşıyorum.
Bütün savaşlar farklı niyet ve çıkarlarla bir araya gelen koalisyonlar tarafından başlatılır ve niyetlere göre sürdürülür. Bu bakışla, Suriye'den Irak'a oradan da Filistin'e sıçrayan savaş, ABD'nin liderliğindeki bloğun, Ortadoğu'nun yeniden dizayn edilmesi (Genişletilmiş Ortadoğu Projesi) ve enerji kaynaklarının dünya pazarına açmak için halklara giriştiği bir saldırıdan bahsetmek gerekir. Bu noktada, enerji kaynaklarının dünya pazarlarına açılması meselesi iki şekilde değişim gösterebilir; yeni petrol kaynaklarının keşfi ve onların dağıtım hatları. NATO, Suriye savaşıyla Tahran- Şam tedarik hattını kesti ve Katar (ExxonMobile) ve Suudi Arabistan (Aramco) üzerinden bir hat kurmuş oldu, bu hat öne çıkartılacak. Bugün Irak'ın parçalanıp bir İslam Devleti kurulması kararı İran'ın dışlanarak Lübnan ve Filistin'in yalıtılmasını da beraberinde getiriyor. Bütün bu niyetler gazın Avrupa'ya daha yüksek karlarla satışının gerçekleşmesini beraberinde getirirken, Suriye gazının da tamamen kontrol altına alınmasıyla bu durumdan Rusya, İran ve Katar'ın etkileneceğini düşünmek hiç de abartılı olmayacaktır.
NATO'nun bir başka niyeti de doğuda olası gaz potansiyelinin de şimdiden kontrolünü ele almaktır, zira herkes Akdeniz'in güneyindeki petrol yataklarının sonu var ve belki de 2030'a kadar nihayete ereceği tahmin edilen bu yatakların şimdiden paylaşılması gerekiyor. Buna yakın zamandan bir örnek vermek gerekirse; Norveç şirketi Ansis ve onunla birlikte çalışan Sogex gibi şirketler Suriye petrolünün illegal yöntemlerle dağıtılması işini gerçekleştiriyor, Ansis aynı zamanda Londra merkezli Fransız- ABD şirketi Veritas SSGT'yle de işbirliği içerisinde ve yapılan analizlere göre Suriye'deki gaz potansiyeli Katar'dakinden daha fazla.