Recommended Post Slide Out For Blogger

17 Şubat 2015 Salı

'Kolombiya hükümetinin barış için acelesi yok'

Kolombiya'da 30 yıldır politik mücadelenin içerisinde aktif rol alan Atonio Garcia, 1980'den sonra yeniden yapılanan ELN'nin yönetim kadrosunda yer aldı. 1991'de Venezuela'nın başkenti Caracas'da hükümetle ilk barış görüşmelerini yürüten  grubun içinde de yer alan Garcia, yeni diyalog süreci hakkında Gerardo Szalkowicz bir röportaj gerçekleştirmiş, özetleyerek aktarıyorum. 






Başkan Santos'la (Juan Manuel ) ilk karşılaşmanız nasıl gerçekleşti, ne oldu orada? 

İki yıl önce tam olarak FARC'la (Kolombiya Silahlı Devrim Güçleri) Havana'da resmi görüşmelerin başladığı ağustos ayının sonlarında Venezuela hükümetinin yarattığı imkanla Santos'la temas kurduk. Amacımız Kolombiya gerçeklerini duyan birisini görmekten dolayı memnuniyetimizi ve de barış konusundaki görüşümüzü iletmekti. Hükümet barış konusunda iyi niyetli bir hava yansıtıyordu ama Santos'un savaş sürecinde barış konusunda ısrarı şüpheliydi, öte yandan dönemin Venezuela Başkanı Chavez, (Hugo) radyodan hükümetle görüştüğümüzü duyurmuştu bile. Sonuçta Başkan Santos yeni bir şey söylememiş olsa da onun isyancılarla görüşmek için öne sürdüğü şartları duymuş  olduk; Güven, doğrudan ve içeriden diyalog. Eleştirilerimizi paylaşmadık ama aradan bir ay geçtikten sonra yeni bir şey de görememiştik. 

Hükümetle diyalog nasıl başladı, öncelikle hangi konuları konuştunuz, düzenlemeyi nasıl yaptınız ? 

Diyalogun nasıl başladığı başka bir mesele, ilk temastan aylar sonra açıklamaların gündelik hayata nasıl yansıdığını izledik ve bunun üzerinden geçen dört hafta içerisinde de geri çekilme sürecini başlattık, toplamda 32 haftalık bir süreç bu. Başka bir noktadan bakarsak, bizim kusurumuz olmadığı halde kaybedilen bir 15 ay var ortada.  Hükümet, 'yavaş geçiş'ten bahsediyor ama deneyimlerimiz gösterdi ki, söylediklerinin aksine hükümetin barış konusunda acelesi yok.


Şimdiye karar kaç doğrudan görüşme gerçekleştirdiniz ve ELN'yle hükümet arasındaki bu görüşmelerin ajandasında neler vardı? 

Bir yıl içerisinde 15 toplantı ve üç tane de uzun oturumlu görüşme gerçekleşti. Her görüşme iki üç haftaya yayılmış toplantıları içeriyordu, önceliğimiz ise ajandayı oluşturan konulara dair yeni pencereler açmaktı. Şimdiye kadar sonuca ulaşılamamış olsa da, toplumsal katılım, barış için demokrasi, barış için değişim, (henüz ele alınamadı) kurbanlar, silahlı çatışmayı sona erdirmek (henüz konuşulmadı) ve anlaşmanın uygulanabilirliğini denetlemek gibi başlıklar altında ajandada altı başlık yer aldı. 

Hala konuşulmayı bekleyen iki konu var, öte yandan sizce hangi konu  daha samimi olarak ele alındı? 

Öncelikle toplumsal katılımı ele almak önemliydi, zira barış sürecine girişte toplumu politikanın içine sokmak gerekiyordu ve nasıl uygulanacağını da birlikte göreceğiz. Barış için demokrasi başlığı, gerçek bir demokrasiye nasıl bakıldığını görmek açısından önemliydi. Bütün konular aynı duyguyla ele alındı. Herşeye rağmen tuhaf bir rüya gibi ama hükümet belirli bir noktaya gelmiş oldu. Hükümet çatışmaların kaynağını teşkil eden, ulusal bağımsızlık, devletin yapısına dair temel meseleleri konuşmaya hala kapalı ve kapalı olma hali devam ettikçe biz de devamlı sorduğumuz şeyi tekrarlayacağız; anlaşmaya nasıl varacağız? Santos hükümeti acil olarak kaygılarını bir kenara bırakıp ülkenin problemlerinin çözümü konusunda çalışmalı, Nelson Mandela'nın dediği gibi, 'silah kullanmak etik değil stratejik bir konudur', Güney Afrikalı bu mücadele insanını örnek alarak çözüm yolundaki farklılıkları da hesaba katıp ilerlememiz gerekir. 


Latin Amerika'daki mücadeleleri göz önüne aldığınızda ABD'nin adaletsiz bir yaklaşım içinde olacağından çekindiniz mi?

Bu rededilemez bir mesele ve bizim tarihimizin bir parçası da bu tehlikeye karşı uyanık kalmakla ilgilidir. ABD'nin Kolombiya'daki barış sürecine temel bakışı, sürecin akim kalması ve güvenliğin tamamen uyuşturucu trafiğiyle mücadeleye yönelmesidir. Diğer yandan Kolombiya'da askeri gücün etkinliğini bütün bir bölgeye yayılmasını da arzu ediyorlar. ELN uyuşturucu trafiği konusunun ele alınması gerektiğini öne sürdüğünde konu ilgi görmemişti. Bize göre üretilmesi, laboratuvarlarda işlenmemesi gerekir. Öyle görünüyor ki devlet ve para militerler için bu bir iş alanı. ELN olarak bu meselenin görüşme ajandasına alınması ve ülke gerçeklerine uygun bir çözüm yolu bulunması gerektiğini düşünüyoruz. 


Sonuçta olumsuz gelişmelere rağmen diyalog öncesine göre bir geçiş sürecini de öngörüyor. Size göre önümüzdeki dönemde öne çıkartılması gereken konular nelerdir? 


Meseleleri yalnızca zamana bırakamayız, değişim için gönüllü de olmak gerekir bu yüzde bizim için vazgeçilmez olan beş noktaya vurgu yapmaya devam edeceğiz. 

İsyancı mücadele ne toplumsal bir meşgale ne de barış anlaşmasıyla garanti altına alınabilecek bir durumdur, en azından çatışmaların yarattığı travmaları aşmak için kesilebilir. 

Politik çözüm için devlet orta vadede çatışmalardaki sorumluluklarını üstlenmeli.Bu durum çatışmanın nedenlerine dair sorunları tartışmayı ve reform yolunu alaçacaktır: Askeri doktrinler de bu süreçte değiştirilmesi gerekir. 

Görüşmeler, dinamik bir etkinliğe dönüştürülmesi ve devletin yenilmez olduğu mantığını bir yana bırakarak sorumluluklarını kabul etmesi gerekir. 


 Barış, siyasetçilerin aracı olamaz, devletin olduğu kadar toplumun da katılabileceği açıklıkla görüşmeler yürütülmeli. 

Kolombiya toplumunun demokratikleşmesi ve bu süreçte devlet, politika yapma mücadele yöntemlerini tanıması gerekir. 

 Gelinen süreci özetler misiniz, öte yandan 50 yıllık mücadelenin ardından ELN'nin kazancı ne oldu? 


Hiçbir şey istediğiniz gibi olamayabilir, umarım yarın sabah barış anlaşması imzalarız ama ajandamızda öne sürdüğümüz başlıkları tartışmayı sürdürmekten başka birşey yapamayız şimdilik. Diğer sorunuza gelirsek,  hiçbir devlet dahi 50 yıl süresince kendi organlarını oluşturup , bağımsız bir şekilde yaşayamamıştır, biz bunu başardık.  Ardımıza baktığımızda güncel ihtiyaçlarımızı gözeterek aynı şekilde mücadeleye devam ettiğimizi düşünüyoruz. Bugün birlikte yaşayabilme fikri değerli, halkımızla hatta bütün dünyada hayallerimizi yaşayarak yola devam ediyoruz ki en büyük kazanım da budur. 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder